28 Haziran 2016 Salı

#Küçük Bir Tavsiye: Meslek Nedir? 5 Adımda Bana Uygun Meslek Ne ?

Herkese Merhaba. Bugün doğru meslek seçimiyle ilgili bir yazı paylaşmak istedim. Göstereceğim adımları uygulayarak birkaç gün içinde kendinize uygun mesleği kafanızda şekillendirebilirsiniz. 

Meslek, insanın yaşamını sürdürebilmek için yaptığı ve genellikle yoğun bir eğitim, çalışmayı gerektiren sürecin sonunda kişilerin kazandığı unvanın adıdır. 

Evet "Aptal mıyız biliyoruz." dediğinizi duyar gibiyim :) Ama önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. "..insanın yaşamını sürdürebilmek için yaptığı..". 

Yaşam, doğumdan ölüme kadar geçen süredir. Ve bu süreçte paraya ihtiyacımız olabilir ama bir mesleğe ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. Yani ben bu meslek tanımını pek beğenmedim. Bu yüzden şöyle değiştirmek istiyorum:

Meslek, kişinin hayalleri, yetenekleri ve hayatta yapmayı hedeflediği şeyler doğrultusunda seçtiği ve ulaşmak için belli bir öğrenim süreci geçirdiği, kişinin sadece yaşamını sürdürmesini değil, yaşamına renk katmasını sağlayan muhteşem bir şeydir.

Biraz öznel bir tanım olsa bile ilkinden daha güzel olduğunu düşünüyorum :) Lafı daha fazla uzatmadan gelelim "Bana Uygun Meslek Ne?" kısmına. Doğru mesleği bulmak için onlarca kitap okuyabilir, rüyanıza aksakallı bir dedenin girip "Öğretmen ol çocum." demesini bekleyebilirsiniz tabii. Ama sadece 5 adım da size uygun mesleği bulabiliriz. Ar yu reedi?? :)

1.Kendini Tanı ( Ay şunu bi daha görürsem bayılicim.)

Biliyorum bunu duymaktan sıkıldınız. Ama bizim kendini tanıma olayımız biraz eğlenceli olacak. Nasıl mı? Hemen şimdi bir A4 kağıdı alın ve kendinizle ilgili sorular hazırlayın. Aklınıza ne gelirse. Ama sizden ricam soruları isminizle yazmanız. Mesela:

*Nergis ıssız bir adaya düşse  yanına alacağı 3 şey ne olurdu?

*Nergis`in en sevdiği renk nedir?

*Nergis`in küçükken en sevdiği oyun neydi?  vs. bu soruları hayal gücünüze bırakıyorum istediğiniz kadar saçmalayabilirsiniz. :) 

Bunları önce kendiniz başka bir kağıda cevaplayın. Sonra da ailenize, kankalarınıza aklınıza gelen herkese sorun ama dürüst olmalarını isteyin ciddi bir iş yapıyoruz şurda :)Bunun sonunda kendi cevaplarınızı ve başkalarının verdiği cevapları karşılastırıp kendinizi nasıl gördüğünüzü ve başkalarının sizi nasıl gördüğünü karşılaştırmış olacaksınız. (Soru listesi hakkında yardım almak için mail atabilirsiniz:)

2.Yapacağın Meslekten Beklentin Ne ? (Yol+ Yemek+ SGK)

Şimdi Kendini Tanı kağıdını bir kenara bırakın ve başka bir kağıt alın. Bu kağıda yapacağınız meslekten beklentilerinizi yazın. Ama unutmayın. Olması gerekeni değil, olmasını istediğinizi yazın. Olabildiğince ayrıntı verin. Mesela ;

*Geliri en az 2.000 olsun.

*Hafta sonu tatil imkanım olsun.

*Seyahat etmeli falan bir iş olsun.

*Kendimi geliştirip ispatlayabilme imkanım olsun.

Devamını getirmek yine sizin elinizde kendini tanı kısmını doğru bir şekilde tamamladıktan sonra bu kısımda çok zorlanmayacaksınız ama yapacağınız meslekten ne beklediğiniz çok önemli. Sakın bunu yaparken suçluluk hissetmeyin. Çünkü yıllarınız okumakla geçti ve her şeyin en  iyisini istemek en doğal hakkınız.

3.Meslek Araştırması Yap ve O Mesleği Yapan İnsanlarla Konuş.

Evet mutlaka meslekler hakkında az çok bilginiz vardır. Aklınızda kendinize uygun gördüğünüz bir kaç fikir de vardır. Ama günümüzde adı bile duyulmamış bir çok meslek var. Şöyle oturup meslekler hakkında biraz araştırma yapın ve tabi ki not alın.

 O mesleği yapan kişilerle konuşun. Bundan utanmanıza gerek yok çünkü bir şeyler anlatmak insanların hoşuna gider.(İstisnalar kaideyi bozmaz. :) ) Ben mimar olmak istediğim zamanlarda Facebook'tan Mimar Sinan mezunlarını bulup içlerinden birine mesaj atmıştım ve bana çok güzel bir şekilde meslek hakkında bilgiler vermişti.Kendinizi iyi ifade etmeye çalışın ve aklınızdaki bütün soruları sorun.

4.Gözlerini Kapat ve 10 Yıl Sonrasını Düşün.

Klişe olabilir ama bugüne kadar kaç kere yaptık? Bütün yazıyı okuduktan sonra yalnız kalacağınız bir yere geçin ve gözlerinizi kapatın. Gözleri kapatmak daha iyi odaklanmayı sağlar.10 yıl sonra kaç yaşında olacağınızı da hesaba katarak kendinizi düşünün. Neredesiniz? Nasıl bir evde oturuyorsunuz? Yanınızda kimler var? Giyiminiz nasıl? Ne işle meşgulsünüz? 
Bu şekilde her şeyi not ettiğinizden emin olduktan sonra son adıma geçebiliriz.

Düşünebileceğiniz kadar ayrıntı düşünmeye çalışın. Gözlerinizi açıp dördüncü bir kağıt alın ve gördüğünüz her şeyi not edin.

Bir apartman dairesinde oturuyorum. Küçük, şirin kendi zevkime göre döşediğim bir daire. Duvarda büyük tablolar var. (Bu sizin sanata ilginiz olduğunu gösterir.) Balkonum da rengarenk çiçekler var.(Bu da bitkilere doğaya verdiğiniz önemi gösterir.)

5. Sentez

Son adım sonuca ulaşma aşaması. Bundan önceki 4 maddeyi yazdığınız kağıtları önünüze alın ve kendinize uygun meslekler yazmaya çalışın. Kendini tanı kağıdındaki özellikleri, beklentilerinizi, yaptığınız araştırmaları, konuştuğunuz kişilerin söylediklerini, gözlerinizi kapatınca gördüklerinizi birleştirin. Ve ortak noktaları bulmaya çalışın. Burada olabildiğince detaycı olmaya gayret gösterin ve arkadaşlarınızdan ve ailenizden de yardım almaya çalışın. 


İşte bu kadar. Bu 5 maddeyi dikkatli bir şekilde tamamlamak,sorulara dürüst cevaplar vermek,araştırma yapmak, bunları derlemek ve sonuçlara ulaşmak en fazla 1 haftanızı alacaktır. Bütün bunların sonucunda hangi mesleğe yatkın olduğunuzu bulacağınıza eminim. Yeter ki inanın :)







1 Nisan 2016 Cuma

#Küçük Bir Kitap: Deli(Gülsen Kılıçaslan)

Merhabalar. O kadar uzun zamandır kitap okuyamıyordum ki artık canıma tak etti ve girdim D&R'a. Şöyle kalın sürükleyici bir kitabı elime geçirir geçirmez alıp olay yerini terketmeyi planlıyordum.  Ama o kadar kolay olmadı. İki kitap arasında kaldım. Biri "Deli". Diğerini söylemiyim süpriz olsun :)


Deli'yi ilk metrodaki  reklam panosunda görmüştüm ve çok dikkatimi çekmişti. Ama klişe bir aşk romanı olduğunu düşünüp pek üzerinde durmadım. Derken tekrar çıktı karşıma ve o tatlış kapağına daha fazla dayanamayıp aldım.



Kitap 549 sayfa ve iki günde bitirdim. Size tavsiyem işinizin gücünüzün olmadığı bir günde okumaya başlamanız çünkü ilk sayfadan itibaren "Acaba şimdi ne olacak ?" merakıyla elinizden bırakamıyorsunuz ve karakterlerin zaman içindeki değişimini hayranlıkla izliyorsunuz. (Şahsen ben zorunlu ihtiyaçlar haricinde yataktan kalkmadım.)


Kitapta en çok hoşuma giden şey fazla tasvir bulunmamasıydı. Çünkü herkeste aynı mı bilmiyorum ama atıyorum romanda uzun boylu sarı saçlı bir karakterden bahsediyor ben gider kısa boylu esmer birini düşünürüm. Ya da mekan için yemyeşil duvarlar olduğunu söyler ben bembeyaz duvarlar olduğunu varsayarım. Resmen yazarla inatlaşırım. (Ruh hastası mıyım neyim ayol :D) Ama bu kitapta bütün mekanları, bütün kişileri romanın akışına göre hayalimde canlandırdım ve yazar bana hiç  "Hayır canım o öyle değil yalnız." demedi. (Bir kaç şey hariç tabi e o kadar da olsun :))

Bahsetmek istediğim diğer bir şey ise kitabın kapağı. Uzun zamandır böyle güzel tasarlanmış bir kitap kapağına rastlamamıştım. Hele o Deli yazısındaki yanar dönerlik beni benden aldı. Güzel bir yanı ise dışındaki kapağın çıkabiliyor olması. Yani "Ben erkeğim. Nasıl okiyim bu pembeli pembeli kitabı" deme lüksünüz yok. E kapaktaki yazı yine pembe olabilir ama siz de evde okuyun canım!

Neyse sakinim...


Sayfa numaralandırmada kullanılan  semboller de çok iyi düşünülmüş ve kitaba ayrı bir özgünlük katmış. Tek kelimeyle uzun bir okuma arasından sonra ilaç gibi gelen bir romandı. Herkese tavsiye ediyorum . Keyifli okumalar :)