Yarıyıl tatili bütün öğrenciler için heyecan verici bir dönem ve yeni bir
başlangıç yapma fırsatıdır. Hepimiz bundan önceki diğer bütün yarıyıl
tatillerinde altından kalkamayacağımız yoğun çalışma programları
hazırlamışızdır. Yarıyılı verimli geçirebilmek için elbet bir programa
ihtiyacımız var. Ancak bu program bu zamana kadar gördüğünüz bütün konuları
yalayıp yutmak gibi gerçekçi olmayan bir amaca dayanmamalı. Çok uzatmadan
gelelim taktiklerimize :)
1.) Zayıfları kafaya takmayın.
Burada kafaya takmamakla kastım umursamamak değil. Zamanı geri alma
şansınız olsaydı bile belki bu zayıfları düzeltemeyecektiniz. Ama gelin görün
ki böyle bir şansımız da yok. Dolayısıyla harekete geçip ne yapacağımızı
düşünmektense kendimizi suçlamak hiçbir işe yaramayacak.
Burada bir dipnot
geçmek istiyorum. Yalnızca çok çalıştın ve olmadıysa kendini suçlama,
çalışmadıysan zaten suçlusun demiyorum asla. Her ne olursa olsun insan olduğunu
unutma. Hata yapmak doğamızda var önemli olan ders çıkarabilmek. (Çok klişe
oldu ama :))
2.) İki haftalık kalkınma planı
hazırlayın.
Bana göre plan hazırlamak çok kişisel bir
konu. Bir plan birinde çok faydalı olurken diğerinde hiçbir işe yaramayabilir.
Dolayısıyla kendinize uygun gördüğünüz planı en iyi kendiniz
bilebilirsiniz. Benim en çok faydasını gördüğüm ise haftalık planlama
sistemi. Yani hedefinizi "Günde 50 soru çözeceğim." değil de "Bu
hafta 350 soru çözeceğim." şeklinde yapmanız. İsterseniz bugün 10 soru
çözersiniz yarın 60 soru. Ama haftanın sonunda hedefinize ulaşmış olursunuz.
3.) Ulaşabileceğiniz hedefler koyun.
Kendimize hedefler koyarken en çok yaptığımız hata kendimize karşı çok
acımasız olmamız. Ocaktaki suyun altını ne kadar açarsanız açın 0 dereceden 100
dereceye atlamaz. Aradaki dereceler daha hızlı geçer o kadar. O yüzden kendinize
birden bire 100 olma hedefi koymayın. Başlangıçta 20 olun belki de 50. Hatta
belki de 1.
Daha açık konuşmak gerekirse. Hedefiniz "Bu hafta türev konusunu
bitireceğim." de olabilir. "Bu hafta 50 soru çözeceğim." de.
Önemli olan aynı yerde saymaktansa ufak da olsa bir adım atmış olmak.
4.) Mutlaka bir kitap bitirin.
İnce, orta, kalın. Tarih, edebiyat, felsefe, aşk, bilim kurgu, fantastik...
Hiç farketmez yeter ki en az bir kitap bitirin. Kitap okumanın faydalarını
saymama gerek yok herhalde :)
5.) Kendiniz için farklı mekanlar
keşfedin.
Zayıflar çok veya dersleriniz kötü diye kendinizi cezalandırıp eve
kapanmaya kalkmayın. Kendinize sadece tatilde değil daha sonra da
takılabileceğiniz, bir kahve içebileceğiniz, ders çalışabileceğiniz mekanlar keşfedin.
Ama bunun için bazı kriterler var. Örneğin çok tatlı bir kafe bulmuş
olabilirsiniz ama bir masasında 3-4 saat oturup ders çalışmak için sürekli çay
kahve içmeniz gerekecekse bu cebinize de zarar verir. Ya da yol kenarındaysa
etraftan geçen insanlar sürekli dikkatinizi dağıtabilir. O yüzden uzun saatler
çalışmanıza engel olmayacak, oturmanız karşılığında sizden sürekli bir şeyler yiyip içmenizi istemeyecek yerler keşfetmeye çalışın.
6.) Enerjinizi atmanın bir yolunu bulun.
Şehir hayatında maalesef her zaman kendimizi bir deniz kenarına, ağaçlı bir
yola atamıyoruz. Ya da her yer bisikletimizi alıp bir tur atmaya uygun olmuyor.
Ama içimizde biriken enerjiyi, fazla elektriği atmanın bir yolunu bulmamız
gerekiyor. Bu yüzden bunun bir yolunu bulmalısınız. Bu spor yapmak olabilir.(Asla
spor salonuna yazılmak zorunda değilsiniz.) Dans etmek, şarkı söylemek, çizim
yapmak, bitkilerle uğraşmak, bir hayvan beslemek, pasta-kek yapmak,
içinizdekileri yazmak... Bunu sonsuza kadar uzatabiliriz. Önemli olan ulaşması çok zor olmayan, size iyi gelen şeyi bulmak.
7.) Doktora gidin.
Şaka değil canım. Kabul edelim hangimiz düzenli besleniyoruz, sağlımıza
dikkat ediyoruz? Uykumuzu bile alamıyoruz değil mi? Eğer herhangi bir
sağlık şikayetiniz varsa daha fazla ertelemeyin ve doktora gidin. Eğer bir
şikayetim yok diyorsanız bile uzun süre doktora gitmediyseniz bir doktora gidin ki herhangi bir vitamin, mineral eksikliği ya da başka bir şey varsa ilerlemeden
önünü almış olursunuz.
Yarıyıl tatilinin sadece 'zayıfları düzeltmek' anlamına gelmediğini ve öyle
görülmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu arınma, dinlenme, yeniden başlama
heyecanı veren bir süreç. İlk yarıda ters giden şeyleri tespit edip bunların
yerine daha iyilerini koymak gerekir. Einstein ne demiş:" Hep aynı şeyi
yaparak farklı bir sonuç elde edemezsiniz."
Son olarak söylemek istediğim şey. Kendinize karşı nazik
olun. Bir şeyi yapamamak aptallık göstergesi değildir. Ya o konuda yeteneğiniz yoktur,
ya yeterince iyi bilmiyorsunuzdur, ya da yeterince denememişsinizdir. Her şeyi
yapamayacağınızı da aklınızdan çıkarmayın. Ama "Yapabilmek için her şeyi
yaptım." demeye çalışın.
Güzel bir tatil olmasını diliyorum. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder